• https://www.facebook.com/groups/osahed/
AHEF:Performans Uygulaması THSK Başvurusu

Performans Uygulaması THSK Başvurusu

 

AHEF Performans Uygulaması hakkında THSK ya başvurdu

 

 

 

 

 
Sayı: 19.03.2012
Konu: Performans Uygulaması hk.
 
SAĞLIK BAKANLIĞI
TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU BAŞKANLIĞINA
 
Sağlık-Net sistemi; Bakanlığımızın bilgiye dayalı bir yönetim anlayışının temelini oluşturan yapıtaşı olup, önceden kullanılmakta olan ve içerisinde çoğunlukla veri değil, verilerden elde edilmiş bilgiler içeren, aralarında ortak bir standart bulunmayan ve yeniden kullanımları oldukça zor olan formlar yerine, Minimum Sağlık Veri Setleri formunda toplanıp, zaman içinde değişen ihtiyaçlara göre bu verilerden yeni bilgi ve anlam çıkarmak amacıyla kurulmuş bir sistemdir.
 
Ancak Federasyonumuza bağlı üye derneklerden yönetim kurulumuza gelen geri bildirimlerde söz konusu sistem hakkında Halk Sağlığı Müdürlükleri ,Yataklı Tedavi kurumları ve Aile Hekimlerinin yeterli bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmaktadır.
 
Bakanlığımızın veri toplama standardı olan Sağlık-Net sisteminde yer alan verilerin eksik ve hatalı olmaması, oluşturulacak sağlık politikalarının zarar görmemesi için sahanın acilen bilgilendirilmesi ve yapılan idari hataların önüne geçilmesi gerekmektedir.
 
Türkiye’deki aile hekimlerini dernekleri aracılığıyla tek çatı altında toplayarak, ulusal ve uluslararası platformlarda temsil etmeyi, Aile Hekimlerinin haklarını korumayı ve geliştirmeyi görev edinerek, sosyal, bilimsel, ekonomik ve hukuki olarak en iyi koşullarda, çalışmalarını sağlamayı, aile hekimliği uygulamasını yönlendirmeyi ve oluşan sorunların çözümüne hizmet verdiği toplumun sağlığını da dikkate alarak katkıda bulunmayı, faaliyetlerini uluslararası normlar, etik ilkeler ışığında, şahıslardan ve siyasi kurumlardan bağımsız bir şekilde, yasal sınırlar çerçevesinde yerine getirmeyi görev edinen Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak Başkanlığınız ve sahada görev yapan Aile Hekimi meslektaşlarımıza Sağlık-Net ve performans sistemi hakkında açıklama yapılması uygun görülmüştür.
 
1. Hala birçok ilde gebe-bebek bilgileri, halk sağlığı müdürlüklerinin baskısı nedeni ile yataklı tedavi kurumları tarafından Sağlık-Net sistemi haricindeki elektronik ortamlarda da kayıt altına alınmakta ve aile hekimlerine ulaştırılmaktadır. Oysa ki yataklı tedavi kurumları tarafından yapılan her türlü işlem Sağlık-Net sistemine günlük olarak gönderilmektedir. Söz konusu uygulama yataklı tedavi kurumlarında veri toplama ve kayıt işlemlerinde zaman ve iş gücü kaybına neden olduğu gibi, çifte kayıt nedeni ile veri toplama disiplinine de zarar vermektedir. Söz konusu uygulamanın bir an önce sona erdirilmesi gerekmektedir.
 
2. Yataklı tedavi kurumlarında acil servislere veya polikliniklere başvuran kadın hastalara kanda gebelik testi yapılmadan önce Hastane Bilgi Sistemlerine Gebelik ile ilgili ICD-10 kodları seçilerek giriş yapılmakta, ancak kişinin test sonuçlarının negatif çıkmasına rağmen Sağlık-Net sistemine bildirim “Gebelik ile ilgili durum” şeklinde yansımaktadır. Kişinin Gebelik tanısı kesinleştirilmeden, sistemde kayıt altına alınmamasına, gerek sağlık kayıtlarının doğruluğu, gerekse kişilerin sağlık bilgilerinin mahremiyeti için dikkat edilmelidir. Öte yandan söz konusu kayıtlar, Sağlık-Net sistemi üzerindeki verileri süzerek istatistiğini çıkaran Karar Destek Sisteminde hatalı gebelik bildirimleri olarak görünmekte ve Aile Hekimlerinin çalışmalarında karışıklığa neden olduğu gibi haksız negatif performans kesintileri ile maddi ve manevi mağduriyetlere de neden olmaktadır.
 
3. Bazı yataklı tedavi kurumlarında gerçekleştirilen izlem ve aşılar Sağlık-Net sistemine uygun şekilde gönderilememektedir. HBYS yazılımlarının sorunlarının giderilmesi, bu yazılımları kullanan veri giriş personelleri ve sağlık personellerinin eğitilerek farkındalık oluşturulması gerekmektedir.
 
4.Aile Hekimlerine Sağlık-Net sistemine yaşanan teknik aksaklıklar sebebiyle zamanında veri gönderememeleri nedeni ile negatif performans uygulanmaktadır. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunun Personelin Statüsü ve Mali Haklar başlıklı 3. Maddesi 7. paragrafı 2. cümlesinde “Sağlık Bakanlığınca belirlenen standartlara göre, koruyucu hekimlik hizmetlerinin eksik uygulaması halinde bu ödeme tutarından brüt ücretin % 20'sine kadar indirim yapılır.” hükmü yer almaktadır. Başka bir deyiş ile Aile Hekimleri sunmaları gereken koruyucu sağlık hizmetini sunmamaları halinde ödeme tutarlarından kesinti yapılmasına yetki verilmiştir.
 
Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi 1/d bendinde yer alan “Aylık başarı oranı: Aile hekimi ve aile sağlığı elemanının, o ay içinde yaptıkları aşılama, gebe ve bebek-çocuk takipleri gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin her biri için ayrı ayrı olmak üzere, o ay içinde Bakanlığın belirlediği usûl ve esaslar çerçevesinde yapmaları gereken aşılama, gebe ve bebek-çocuk takipleri gibi koruyucu sağlık hizmetlerine oranını,” hükmünde de aile hekimlerinin şahsen yapmaları gereken koruyucu sağlık hizmetlerinin altı çizilmekte olup 18 inci maddenin 1 inci fıkrasında da başarı oranına göre kesinti uygulanabileceği belirtilmektedir.
 
Aynı hususun Isparta idare mahkemesinin 2012/1 nolu kararında; “aile hekimliği sözleşme ve ödemeler yönetmeliği hükümlerince uyarınca yapılacak ödemelerin personelin fiili katkısı karşılığı ödeneceği açık olup; yapılan fiili katkıya ilişkin bilgilerin , ilgili yönetmelikte belirtilen süre içerisinde bakanlık veri tabanına gönderilememesi durumunda performans kesintisi yapılacağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmaması ve bu bilgilerin gönderilmemesinin ancak disiplin hukuku bağlamında değerlendirilebileceği anlaşıldığından ilgili yönetmelik kapsamında görev yapan personelin fiili katkılarına ilişkin bilgi ve belgelerin bakanlık veri tabanına gönderilmemesi nedeni ile performans kesintisi yapılmasına olanak bulunmamaktadır.” şeklinde altı çizilmiş olup söz konusu karar temyiz mercii olan Antalya Bölge İdare Mahkemesinin 02/01/2012 gün ve E:2011/668, K:2012/1 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.
 
5. Bazı illerde yataklı tedavi kurumlarında gerçekleşen doğumlar sırasında uygulanan Hepatit-1 aşılarının, bu kurumlar tarafından SağlıkNet sistemine bildirilmemeleri nedeni ile Aile Hekimlerine negatif performans uygulanmaktadır. Bir önceki maddede de belirttiğimiz üzere Aile Hekimleri şahsen sunmuş oldukları sağlık hizmetinden sorumludurlar. Hepatit-1 aşısını yaptığı halde SağlıkNet2 sistemine göndermeyen yataklı tedavi kurumları nedeniyle Aile Hekimlerine negatif performans uygulanması ve aile hekimlerinin şahsen yapmamış oldukları bir sağlık hizmetini “başkası tarafından yapılan işlem” şeklinde kayıt alarak Sağlık Net sistemine göndermelerinin istenmesi hukuka aykırıdır.
 
6. Kişilerin ikamet adreslerinde bulunmamaları veya bu hizmeti kabul etmemeleri nedeniyle aile hekimlerine negatif performans uygulanmaktadır.
 
Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 18 inci maddesinin 3 ücüncü fıkrasında “Köy yollarının kar, çığ düşmesi, sel nedeniyle kapanması gibi mülkî idare amirinin takdir edeceği mücbir sebepler veya aşılama, gebe, bebek-çocuk takibinin ihbar düzenlenmesine rağmen yaptırılmaması gibi nedenlerle yerine getirilemeyen hizmetler, bu hesaplamalarda dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.
 
Hastanın özerkliğinin temeli Anayasa’da yer almaktadır (md. 17/1). Hastanın teşhise tedaviye veya önlemeye yönelik müdahalelere rıza göstermesi gerekliliği; onura, özgürlüğe, yaşam ve vücut bütünlüğü hakkına saygı ve koruma yükümlülüğünü öngören anayasal prensiplerden kaynaklanmaktadır. Vücut bütünlüğü ve kişinin kendi geleceğini belirleme hakkı, kişiye tanınan en yüksek değerdeki haklardandır. Bu haklar, hekimin tıbbi müdahalesinin hukuksal niteliğini doğrudan belirleyen haklardır. Herkes, hekim yardımından faydalanmak veya hastalığının akışını kadere bırakmak hususunda seçim hakkına sahiptir. Bu seçim hakkını gereğince kullanabilmek için, kişinin vermiş olduğu kararın sonuçlarını iyice bilmesi gerekir. Hastanın kendi geleceğini belirleme hakkı, aynı zamanda hekimin aydınlatma yükümlülüğünün hukuksal temelini ve ölçütünü oluşturmaktadır. “Aydınlatma yükümlülüğü sadece hastanın iradesinin serbestçe oluşmasının korunmasına değil, vücut bütünlüğünün korunmasına da hizmet eder. Bu yükümlülük, koşulsuz olarak kişilik hakkına ilişkin esaslardan ortaya çıkmaktadır. Zira genel olarak kişiliğin korunması vücut bütünlüğünün korunması gibi, ilgili hak sahibinin kendi vücut bütünlüğüne her türlü müdahaleler hakkında serbestçe karar almasını da ihtiva eder”.
 
Görüldüğü üzere kişilerin sağlık hizmeti alma konusunda Anayasal bir özgürlükleri bulunmakta olup, kişilerin Aile Hekimleri veya başka sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlık hizmeti almaları konusunda bir zorlama veya yaptırım söz konusu olamamaktadır.
 
Aile Hekimleri ile Birimlerine kayıtlı kişiler arasındaki hukuki ilişki Borçlar Kanunu'nun 502/1 maddesinde de tariflenen “vekalet sözleşmesi” olarak kabul edilmektedir. Bu ilişki gereğince hekim kendisine kayıtlı kişileri başta koruyucu sağlık hizmetleri konusunda bilgilendirmek ile mükelleftir. Daha önce aile hekimine herhangi bir sebeple başvuruda bulunmuş kişilere sağlık hizmetleri konusunda bilgilendirme yani aydınlatma yapılması mümkün olurken, aile hekimine başvurmayı tercih etmeyen kişiler söz konusu olduğunda gerek idari gerekse hukuki tereddütler oluşmaktadır.
 
Konuyu daha ayrıntılı bir şekilde ele alırsak, evlenme muayenesi amacıyla Aile Hekimine başvuruda bulunan bir kadın vatandaşa Aile Planlaması konusunda bilgi verilmektedir. Gebelik durumunda da aynı kişiye gebelik ile ilgili bilgi verilmektedir. Bu bilgiler içerisinde gebelik boyunca anne ve bebek açısından karşılaşılabilecek sağlık sorunları, Aile Hekimliği Biriminden alabileceği sağlık hizmetlerini, bu hizmetleri almaması halinde karşılaşabileceği sağlık sorunları hakkında bilgi verilerek hasta aydınlatılmaktadır. Gebelik dönemi sağlık sorunları ve sağlık hizmetleri konusunda aydınlatılan bir gebenin izlemleri için aile hekimini tercih etmemesi kişiye Anayasa ile verilen bir haktır. Bu hakkı kullanan bir gebe nedeni ile Aile Hekimine idari ceza verilmesi hukuka ve vicdana aykırı bir işlemdir.
 
Aile Hekimlerimizin, Birimlerinden koruyucu sağlık hizmeti almamayı tercih eden kişiler nedeniyle gerek adli gerekse idari yönden sorun yaşamamaları için Bakanlığımız tarafından içeriği onaylanarak standardize edilen aydınlatılmış onam formu ile aydınlatma işlemi ve kişilerin onamları yazılı olarak kayıt altına alınmalıdır.
 
Çocukluk çağı aşıları konusunda da benzer sorunlar yaşanmaktadır. Koruyucu da olsa, aşı bir tıbbi müdahaledir ve bu nedenle tıbbi müdahalenin genel şartlarına ve bu arada da “rıza” şartına tabidir. Bu şartın aranmaması için, açık yasal bir düzenlemeye gereksinim vardır. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda çiçek,verem ve kuduz aşıları gibi açık bir şekilde zorunlu olduğu belirtilenler dışında hiçbir aşı zorunlu değildir. Bu hakkı kullanan ebeveynler nedeni ile Aile Hekimine idari ceza verilmesi hukuka ve vicdana aykırı bir işlemdir.
 
Başka bir hususta ikamet ettikleri adresten ilçe/il dışı başka bir adrese taşınan kişilerin, yeni ikamet adreslerine yakın bir konumdaki Aile Hekimliği Birimine kayıt olmamaları ve koruyucu sağlık hizmeti talep etmemeleri nedeni ile önceki aile hekimlerine negatif performans uygulanmasıdır. Birçok ilde resmi ikamet adresinde bulunmayan kişilerin o adreste ikamet etmediklerinin ispatı için Aile Hekimlerinin muhtarlardan ve komşulardan yazılı beyan almaları istenmektedir. Söz konusu uygulamanın hiçbir hukuki dayanağı olmadığı gibi gerek hekimlik mesleğine gerekse kamu görevlisi itibarını küçük düşürücü bir işlemdir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 50. ve 51. maddeleri gereğince adres değişiklikleri müstakil konut sahipleri ile apartman, site yöneticileri, lojman idareleri sorumluları ve muhtarlar tarafından takip edilmek zorundadır. Sağlık Kuruluşlarının görevleri ise aynı Kanunun 56. Maddesinde yer alan “Sağlık kuruluşları ve tabipler, kontrollerindeki doğum ve ölüm olaylarına ilişkin olayın mahiyetini ve ilgilinin kimlik bilgilerini gösteren bir rapor düzenleyerek sahiplerine vermekle görevlidirler.” şeklindeki hüküm ile sınırlandırılmıştır. Aile Hekimlerinden muhtarlardan kişinin o adreste ikamet etmediğine dair yazı istenmesi, muhtarların görevlerini yapmadıklarının yazılı bir itirafı niteliği de taşımaktadır.
 
7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (1) sayılı Cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri (Sağlık Bakanlığı 16. sıra) tüm tebligat işlemleri Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır. Tebligat işlemi, ilgili Kanunun 10 uncu maddesi gereğince şahsın bilinen en son adresine , bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde ise muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca 7 inci maddenin A bendi uyarınca tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir.
 
Daha önce ilgili Aile Hekimliği Biriminden sağlık hizmeti almama nedeni ile koruyucu sağlık hizmetleri konusunda aydınlatma yapılamamış kişilerin bilinen adreslerine Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığı ile yazılı tebligat yapılması, Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 18 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan “ihbar” işlemini yerine getirmektedir.
 
7. Birçok ilde İl Halk Sağlığı Müdürlükleri tarafından Aile Hekimlerine negatif performans uygulanmakta ve verilen itiraz dilekçelerine rağmen uygulamanın gerekçeleri hakkında bilgi verilmemektedir.
 
Anayasa’nın 128. maddesi 2. fıkrasında yer alan “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” hükmü ile personelin emeği karşılığı aldığı ücrette artma yada azalma sonucunu doğuracak tüm düzenlemelerin yasa ile yapılmasının gerektiği kuralının getirildiği anlaşılmaktadır.
 
Anayasa’nın 128. maddesinde yer alan “kanunla düzenleme ilkesi”, kanunun düzenlediği alan ile ilgili temel ilkelerin konulmasını ve sınırlarının belirlenmesini gerekli kılar. Bu takdirde uzmanlık ve teknik gerektiren konularda ayrıntıların belirlenmesi yürütme organının takdirine bırakılabilir.
 
Anayasa’da yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda, yürütme organın genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisi bulunmamaktadır. Yürütme organının düzenleme yetkisi sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir.
 
Buna göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin hakları ve yükümlülüklerinin yasa ile düzenlenmiş olduğunun kabul edilebilmesi için, düzenleme ile temel ilkelerin ortaya konulması ve sınırların belirlenmesi, belirsiz ve geniş bir alanın yürütmenin düzenleme alanına terk edilmemesi gerekir.
 
Düzenli hale koymak, düzen vermek olarak tanımlanabilecek olan düzenleme yetkisi, kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise, hukukta sürekli, soyut ve objektif, genel durumları belirleyen, bireysel olmayan, tükenmez norm olarak tanımlanmaktadır. İdare, Anayasa ve yasal düzenlemelerden aldığı yetki ile kural koyma, düzenleme yapma yetkisine sahiptir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge gibi düzenleyici işlemleri yapan idarenin, bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin, sürekli, soyut, objektif, bireysel olmayan, genel durumları belirleyen ve gösteren, maddi olaylara uygulanabilecek nitelikte, diğer bir deyişle hukuk aleminden maddi aleme aktarılabilecek açıklık ve belirlilikte hükümler içermesi gerekmektedir.
 
Düzenleyici işlemin söz konusu niteliği, Anayasanın 124. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde; yasaların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarma yetkisi bulunan idarenin, Yasanın uygulamasını gösterme kabiliyetini haiz olmayan, objektif, belirli ve açık kurallar konulmadan, düzenleme yetkisini bütünüyle uygulamayı yapacak birimlere bırakacak biçimde (içi boş) düzenleme yetkisi bulunmadığının kabulü zorunludur.
 
Esasen, düzenleyici işlemlerin açık, belirli ve öngörülebilir olması, hukuk güvenliğinin, dolayısıyla hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Zira idare, ancak açık ve belirgin hukuk kurallarını yürürlüğe koymak suretiyle hukuk güvenliğini sağlayabilir.
 
Anayasa Mahkemesinin 2008/63 sayılı kararında; 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununda, aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına yapılacak ödemelerin üst sınırı, yapılacak ödeme tutarlarının tespitinde dikkate alınacak kriterler belirlenmiş ve hangi hallerde bu ödeme tutarından en fazla ne kadar indirim yapılacağı belirtilerek bu konularda yasal çerçeve çizilmiştir. Yasa’da belirtilen esaslar çerçevesinde aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları ile sözleşmenin feshini gerektiren nedenlerin belirlenmesi yönetmeliğe bırakılmıştır.
 
Anayasa'nın 2 inci maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri "belirlilik "tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey, yasadan, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlar. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
 
Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 18 inci maddesinin 2 inci fıkrasında yer alan “Aşılama, gebe, bebek-çocuk takiplerinin hangi aralıklarda ne şekilde yapılacağı ve kesintilerin usûl ve esasları Bakanlıkça belirlenerek duyurulur.” hükmüne rağmen Bakanlığımız tarafından kesintilerin hangi usul ve esaslar ile yapılabileceğini düzenleyen hiçbir yazılı resmi düzenleme yapılmamıştır. Bu durumda açık bir Anayasa ihlali gerçekleştirildiği gibi çalışanların idareye olan güven duygusu da ağır derecede zedelenmektedir.
 
Bu nedenle Aile Hekimlerinin ücretlerine uygulanacak kesintilerin usul ve esasları yönetmelik ile ayrıntılı bir şekilde düzenlenene kadar Bakanlık tarafından sahada herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak duyurulmalıdır.
 
Anayasamızın 74 üncü maddesi uyarınca herkes yetkili makamlara yazılı olarak başvurma ve başvurularının sonuçları hakkında bilgi alma hakkında sahiptir. Negatif performans nedeni ile ücretlerine kesinti uygulanan Aile Hekimlerinin, bu kesinti hakkında bilgilendirilme hakları ellerinden alınmamalıdır.
 
Ülke genelinde ortak uygulamaları ve oluşabilecek mağduriyetlerin önlenebilmesi için konu ile ilgili bilgilendirme ve hatırlatmaların illere yapılmasını bilgilerinize saygılarımla arz ederim.
 
8. Gebelere özellikle telefonla ulaşım noktasında kişilerin mahremiyetlerinin korunmasına dikkat edilmelidir. Kişilerin gebelik durumu başta olmak üzere tüm sağlık bilgileri kişiye özel olup birinci derecede yakınları ile dahi paylaşılmamalıdır. Kişilerin sağlık bilgileri kişilere telefon ile değil kişiler ile yüz yüze kimlik tespiti yapıldıktan sonra bildirilmelidir. Bu konuda tüm sağlık çalışanlarının bilgi eksikliği bulunmakta olup Bakanlığımız tarafından hizmet içi eğitim yapılmalıdır.
 
 
Gereğini bilgilerinize arz ederim.
 
 
Dr. Murat GİRGİNER 
AHEF Yönetim Kurulu Adına 
Başkan
  
4010 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Takvim
Hava Durumu